SEVMİŞ - 1

Elinde kurumuş güllerle yine aynı köşe başında bekliyordu Celil.
Kaçıncı randevusuydu bu, kendisi bile hatırlamıyordu. Ama aynı yerde, aynı saatte bıkmadan, usanmadan bekliyordu.
Beklemek değildi zor olan. 3 yıl önce aldığı gülleri ömrü boyunca yaşatmakta kararlıydı, ve asıl zor olan buydu.

Beklemek, artık hayatının bir parçası haline gelmişti üç yıldır.

Gelmeyeceğini o da biliyordu. Herkes biliyordu. Ama sevmişti. Bekleyemediği gün, sevmeyi bıraktığı gün olacaktı, söz vermişti kendine.

Hem zaten beklerken hep aklında O, geçmişteki günleri, paylaştıkları anılar, O'nun gülüşleri, nazlanmaları, kızmaları dolanırdı. Her defasında aynı anıları bir bir hatırlar, kendine çok kızardı yanlış yaptığı zamanlar için.
Bir keresinde çok üzmüştü sevdiğini, hem de sebepsiz yere...

Ne vardı sanki alttan alsaydı? Halbuki hem O'na hem de kendisine söz vermişti; ömrü boyunca bir an olsun üzmeyecekti. Belki de verdiği sözü tutamadığı için bir nevi cezalandırılıyordu Celil, kim bilir...

Her yıl, 30 Haziran günü sabah 08:00`de aynı köşebaşında beklemeye koyulur, kimseyle konuşmaz, kimseyi duymazdı. Çok yorulduğu zaman kaldırım taşına oturur, sonra yine elindeki çiçeklerle sevdiği her an gelecekmiş gibi hazır kıta beklerdi.

Gece olunca sanki derin bir uykudan uyanmışçasına toparlanır, elinde çürümeye yüz tutmuş gülleriyle sokaklarda kaybolur, bütün bir yıl boyunca bir daha ortalıkta görünmezdi.

Yorumlar

Popüler Yayınlar